Sevdiği çok şeyi sayamazdın...
Belki beni de sevmemişti.
Kendini de sevdiği pek söylenemezdi.
Belki de olduğum kişide
Yansımasını göremediğinden
Yabancı saymış, istememişti.
Aklından geçen hiç birşey,
Ya da geçenlerden herhangisinde,
Düşündükleriyle buluşacak
Bir çoğunluğa sahip değildim.
Belki o da kendince sevmişti beni
Ne anlamı varsa o şekilde.
Ya da şartlı sevilmişti belki de ...
Tam da beni sevebildiği sekilde...
O, bu, şu olursan
Hak kazandığın türden
Sevgilerde aramıştı kendini.
Belki de o yüzden;
Hayatında tutunabildiği
Hikayeler, masallar, anılar, yok,
Hep istekler vardı;
Her defasında yepyeni
Sesi asla kısılmayan
Gösterişli ve kesin istekler...
Bir yerlerde varolan
İçini doldurmak istediği hatıralar,
Ve yerlerini almış olan o boşluk.
Bizzat benim de parçası olduğum,
Eğik ve yorgun bedeninin
Kapladığı kadar bir boşluk.
Yalnızdı.
Bundan bir yandan korkuyor,
Diğer yandan nasıl yüzleşeceğini bilmiyor,
Diğer bir yandan da;
Her canı yandığında
Hala hırçınlıkta en başı çekiyordu.
Niye yalnız oldugunu hala bilmiyor,
Kendini defalar üstüne yine
Yeniden hatalı tanımlıyordu.
Büyüttüğü insanları;
Kalabalık içinde şaşırtıcı fazlalıkta seviyor,
Yalnız kaldıklarında ise tenkit uzerine
Yeni denemelerini karalıyordu.
Neden yalnız oldugunu hala bilmiyor,
O ince sızıyı her hissettiğinde,
Kendisi hariç tüm dünyayı
Suçlayabiliyordu.
Comments