Kafamın içinde yaşayan hatıralarda
Zihnimde var ettiğim anılar var.
Dip dibe,
Peş peşeler...
Kuyruk kuyruğa…
Hangisinin ucu değer gerçekliğe ?
Hangisinin anlamı
Diğerinin devrilen gölgesinde...
Birbirine karışan incecik çizgiler,
Dudaklarımdan ard arda dökülen
Tanışmamış kelimeler...
Olmamışlardan türeyen
Yaratılan gerçeklikler...
Karıştıkça izler,
Savruldukça zihinde,
Düşünceler karanlığa
Bir kat daha derine.
Siliniyor...
Çıkış...
Yukarıda, doğru.
Doğru gerçekliği seçmek şart biliyorum.
Biliyorum.
Göremiyorum.
Çalışan uzuvlar hantal,
Maddeden en uzak halde, çokca soyut…
Çevrede kelimeler yok, loş bir ağırlık.
Fikirde,
Başka bir benden
Varolmuş bu belleği
Şüpheyle küçümsemekten
Baska çare yok…
Oluk oluk akan
Herhangi şeylerin altında kalmışım
Etraf kupkuru ama kalabalık...
Dökülen parçalarım,
Can acıtamıyor,
Acısı hissedilemiyor.
Beden, tümden kuru sıkı ...
Algı eşiğini geçen tek şey,
Tüm zihni ışıksız bırakan
Çoktan seçmeli bir gerçeklik...
Kararlı bir özenle
Kendi kurduğu tuzaklara,
Yeniden ve defalarca düşen
Bir yineleme durumu.
Güçlü bir inanç ve adanmışlık...
Her seferinde
Düştüğü deliklere yığılı ve
Şeklinin ısrarından uzak
Büyüklü küçüklü dağlar, tepeler...
Aydınlığın terk ettiği her delik,
Karanlığın teslim aldığı her deşik;
Yavaş yavaş üstünü de örtüyor
Fikrini çoktan yitirdiğim şahsın,
Sağda solda saklı kırıntılarını.
Comments